BLOG

Bir ısırıkla iyi hissettiren o tanıdık lezzet... Çikolata sadece damağınızda iz bırakan bir tat değil bazen mutluluğun sembolü bazen de özel anların sessiz tanığı. Bu tatlı kaçamağın ardında yüzyıllara yayılan, kıtaları aşan bir hikâye gizli. Antik uygarlıklardan günümüz sokak lezzetlerine kadar uzanan bu serüvende çikolata hem kültürlerin hem duyguların ortak paydası oldu. Şimdi gelin, geçmişin izlerini sürerek çikolatanın büyüleyici yolculuğuna birlikte çıkalım.

Kakao Çekirdeğinin Tropikal Serüveni

Tek bir parçasıyla bile günü güzelleştirebilen çikolatanın ham maddesi, kakao çekirdeği. Bu çekirdekler, keşfi 4000 yıl öncenin Latin Amerika’sına uzanan kakao ağacından elde ediliyor. Tropikal ortamları seven kakao bitkisi sıcak, nemli ve yarı gölgeli bölgelerde yetişiyor.

Bugün, en kaliteli kakao üretim yerlerinden biri Afrika’nın batı kıyılarında bulunan Fildişi Sahili ve Gana’dır. Latin Amerika'nın ve Asya'nın tropikal yağmur ormanları da kakao ağacı için ideal koşulları sağlayan bölgeler arasında. Yani bir parça çikolatanın tadını çıkarmaya başladığınızda aslında binlerce kilometre ötede başlayan emek dolu bir yolculuğa da ortak oluyorsunuz.

Çikolatanın Kökenleri: Kadim Uygarlıkların Tatlı Sırrı

Çikolatanın kökenleri Mezoamerika olarak adlandırılan Eski Meksika ve Orta Amerika uygarlıklarına dayanıyor. MÖ 1800-1000 yılları arasında Olmek ve Mokaya uygarlıklarının kakao içeceğini çeşitli törenlerde kullandığına dair izler var. Mayaların kakaoyu Tanrı tarafından bahşedilen kutsal bir armağan olarak görmesi de bu lezzetin mistik kokusunun ve acı tadının sadece damaklarda değil, ruhlarda da iz bıraktığının göstergesi.

Aztekler döneminde daha da değer kazanan çikolata, içecek olarak tüketilmesinin yanı sıra ticarette para birimi olarak da kullanılmış. Aztek soyluları ve savaşçıları bu enerji verici içeceği güçlerini ve dayanıklılıklarını artırmak için tüketmiş. Kısacası bu kadim uygarlıklarda çikolata hem enerji ve güç veren bir içecek hem kültürel ve dinsel ritüellerin önemli bir parçası olmuş.

Çikolatanın Avrupa'ya Yolculuğu

1521 yılında İspanyolların Meksika’yı fethetmesinin ardından kakao, İtalya, Fransa, Avusturya ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerine de ulaştı. Ancak 18. yüzyıl boyunca sadece kralların ve aristokratların erişebildiği lüks bir içecek konumundaydı. O dönemde köpüklü çikolata özellikle soylu kadınlar arasında oldukça popüler hâle geldi. Yani o yıllarda çikolata yalnızca bir içecek değil, aynı zamanda toplumsal statünün ve zarafetin de bir göstergesiydi.

Endüstri Devrimi ve Modern Çikolatanın Doğuşu

19. yüzyıla gelindiğinde hikâyenin seyri değişmeye başlıyor. Sanayi Devrimi'yle birikte çikolata, soylulara özgü pahalı bir içecek olmaktan çıkıp halkın da erişebileceği bir ürüne dönüşüyor. Bu yüzyılda çikolata, Fry ve Cadbury ailelerinin üretim teknikleri sayesinde bugünkü katı formuna da kavuşuyor. Günümüzde son derece meşhur olan İsviçre çikolatası da endüstriyel devrimden sonra geliştiriliyor. 

Çikolata deyince akla gelen en özel yerlerden biri de Amerikalı girişimci Hershey'in 1900'lerin başında kurduğu "çikolata kasabası". Pennsylvania'da çikolatayla iç içe bir yaşam alanı olarak kurulan kasabayı "dünyanın en tatlı yeri" olarak duymuş olabilirsiniz. Hershey, bu kasabadaki eğlence parklarıyla ve otellerle yepyeni bir yaşam alanı oluşturmuş. Kendine özgü bir kültür yaratarak çikolatayı farklı bir boyuta taşıyan Hershey, turistik ve kültürel bir merkez olarak varlığını sürdürüyor.

Çikolatanın Günümüzdeki Anlamı

Bir zamanlar enerji ve güç verdiği için savaşçılara içirilen, tanrısal olduğuna inanılan çikolata bugün stresli anlarda bile yüzleri gülümseten bir yiyecek olarak karşımıza çıkıyor. Bitter, ruby, dolgulu, beyaz ve sütlü gibi sayısız çeşidiyle farklı damak tatlarına hitap ediyor.

Çikolatanın her bir türü ayrı bir tat deneyimi yaşatırken aynı zamanda çeşitli kültürel anlamlar da barındırıyor. Örneğin Japonya’da hediyeleşme ritüellerinin, Avrupa’da gurme sofraların bir parçası oluyor. Türkiye’deyse bayramlarda ve kız isteme, nişan, düğün törenlerinde, terfi ve tebrik gibi kutlamalarda paylaşım ve mutluluk simgesi olarak varlığını sürdürüyor.

Kahvelerin En Tatlı Eşlikçisi

Çikolata birbirinden güzel çeşitleriyle kahvesini tatlandırmak isteyenlerin de ilk tercihlerinden. Günün herhangi bir saatinde lezzetli kahvelere eşlik ederek molalara, sohbetlere keyif katıyor. Küçük bir parça çikolata, beynin mutluluk hormonlarını tetikleyerek günün ritmini ve modunu da olumlu yönde etkileyebiliyor.

Elite World Hotels & Resorts bünyesinde faaliyet gösteren Coffee Company, lezzetli el yapımı çikolatalarıyla tatlı molalarınızda sizi şımartmaya hazır! Her biri özenle hazırlanan özel yapım çikolatalar, taze kahvelerle buluşarak keyifli sohbetlerinizin vazgeçilmezi olabilir.  İster otelin huzurlu atmosferinde, ister sevdiklerinizle hoş bir sohbette, Coffee Company’nin tadı damakta kalan çikolatalarıyla kendinize tatlı bir an armağan edebilirsiniz.

Aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz:

• Kahve Tutkunları İçin Dünyanın Belli Ülkelerine Ait 7 Kahve Çekirdeği Türü ve Özellikleri

• Sonbaharda Tüketebileceğiniz Birbirinden Lezzetli Tatlı Tarifleri

• Kahvenizi Nasıl Alırsınız? En Lezzetli Kahve Demleme Yöntemleri

• 9 Geleneksel Türk Tatlısı ve Hikayeleri

• Evde Hem Leziz Bir Deneyim Yaşatacak Hem de Güzel Vakit Geçirmenizi Sağlayacak 10 Tatlı Tarifi