
BLOG
- ELİTE WORLD HOTELS & RESORTS
- BLOG
- ATAMIZIN EN DEĞERLİ MİRASI: 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI'NIN ANLAMI VE ÖNEMİ
Atamızın En Değerli Mirası: 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın Anlamı ve Önemi
Yıllarca süren savaş, yorgun bir millet ve her şeyi başlatan kararlı bir lider! İşte o büyük gün: 29 Ekim 1923. Cumhuriyet sadece bir devrim değil, gelecek nesillerin de kurtuluşuydu. Tam 102 yıl önce bir milletin kaderi tamamen değişti. Modern Türkiye'nin temellerini oluşturan cumhuriyet ilan edildi. Peki, zorlu sürecin ilk adımları nasıl atıldı? Bu büyük devrim neleri beraberinde getirdi? Gelin, bu değerli ve özel günün geçmişine doğru küçük bir yolculuğa çıkalım!
Türkiye Cumhuriyeti'ne Uzanan Kararlı Adımlar
Takvimler 28 Temmuz 1914'ü gösterirken dünyada çok büyük bir savaş başladı. Birinci Dünya Savaşı birçok ülke gibi Osmanlı Devleti'nin de sonunu hazırladı. Almanya'nın yanında savaşa katılan Osmanlı, savaşın sonunda zor bir döneme girmiş oldu. Kabul edilmesi çok ağır şartlarla masaya konulan Sevr Antlaşması'nın imzalanması, Osmanlı Devleti'ni öldürmek demekti. Ancak bu antlaşma sadece Osmanlı'nın yıkılışını değil, yeni bir sürecin de başlamasını hızlandırdı.
Asırlardır varlığını sürdüren büyük bir imparatorluğun toprakları, artık bir masanın etrafında düşman devletlere pay ediliyordu. Osmanlı Devleti belki de Birinci Dünya Savaşı'nda en çok yara alan devlet olmuştu. Elinde küçücük bir toprak parçası kalan hasta ve yaralı imparatorluğun yapacağı hiçbir şey kalmamıştı. Ta ki bu duruma "Dur!" diyecek vatanperver bir grup asker ve ardındaki cesur halk tarih sahnesine çıkana kadar!
19 Mayıs 1919 tarihinde köhne bir vapurla Samsun'a adım atan Mustafa Kemal, bu korkunç durumun karşısında kurtuluş planları yapmaya başlamıştı bile. Bu topraklar Türk milletinin kanıyla sulanmıştı ve öyle kolay kolay düşman devletlerin eline teslim edilemezdi. Samsun'a atılan bu küçük adım güçlü, bağımsız, özgür bir ülkenin ilk adımlarıydı.
Bir Milletin Özgürlük Umutları
Ülkenin dört bir yanı İngiliz, Fransız, Yunan ve İtalyan askerlerinin işgali altındaydı. Mustafa Kemal, her şeyi göze alarak İstanbul'dan ayrıldı ve mücadele etmek için Anadolu'ya gitti. Samsun'da başlayan bu yolculuk önce Havza'ya, sonra sırasıyla Amasya, Erzurum ve Sivas'a uzandı. Millet, kendi istikbalini yine kendi azmiyle ve kararıyla kurtaracaktı.
Vatan bir bütündü, bölünemezdi. Türk milleti bu uğurda gerekirse kanını, canını vermeye hazırdı. Öyle de oldu. Önce 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Bu meclis, Osmanlı topraklarını düşman devletlere pay eden Sevr Antlaşması'nı tarihin tozlu sayfalarına gömdü. Artık mücadele zamanıydı. Doğuda, güneyde, batıda; vatanın her karışında kahramanlıklara imza atan Türk milleti, zorlu bir sürecin ardından zaferin coşkusunu yaşadı. Vatan toprakları düşman askerlerinden temizlendi. Şimdi sıra modern bir ülke inşa etmeye gelmişti.
Cumhuriyet Rejimiyle Gelen Büyük Değişim
28 Ekim 1923 tarihinde Mustafa Kemal o büyük müjdeyi verdi: "Efendiler, yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz." Cumhuriyet demek özgürlük, eşitlik, adalet, güven ve demokrasi demekti. Artık egemenlik kayıtsız şartsız millete ait olmalıydı. Devlet sarayın otoritesiyle değil, halkın iradesiyle yönetilecekti.
Cumhuriyet sayesinde vatandaşlar eşit haklara sahip oldu, düşünce ve inanç özgürlükleri güvence altına alındı. Cumhuriyet'in ilanının ardından her alanda gelişmeler devam etti. Laiklik ilkesiyle birlikte din işleri devlet işlerinden ayrıldı. Ülkenin geleceği için eğitim ön planda tutuldu. Harf İnkılabı'yla Türkçeye uygun yeni bir alfabe getirildi. Bu yenilik eğitim seviyesini yükseltmek için atılan büyük bir adımdı. Medreseler yerine modern Türk devletini ileriye taşıyacak okullar açıldı. Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu gibi önemli kurumlar kurularak Türk milletinin dilini ve tarihini öğrenmesi kolaylaştırıldı. Türk kadını, seçme ve seçilme hakkına sahip oldu.
Gelecek Nesillere Bırakılan En Değerli Emanet
İşte bu kutlu gün bir milletin bağımsızlığının ve özgürlüğünün simgesi. Zorlu günlerin ardından doğan bu güneş, her daim yolumuzu aydınlatacak. Bize düşense Türk milletine emanet edilen değerli hazineyi her koşulda korumak. Her geçen yıl daha büyük coşkuyla kutladığımız bu anlamlı günü Türk milletine armağan eden büyük önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve bu uğurda canını feda etmekten çekinmeyen silah arkadaşlarını saygıyla, sevgiyle ve minnetle anıyoruz.
Aşağıdaki yazılarımıza da göz atabilirsiniz: