BLOG

BLOG

24 Kasım Öğretmenler Günü’ne Özel: Atatürk’ün Başöğretmenlik Hikâyesi


Öğretmenler, bireylerin hayatlarına dokunarak onların geleceğini şekillendiren ve bütün bir ulusu aydınlığa çıkaran kişiler. Mustafa Kemal Atatürk, bu gerçeğin bilincinde olarak daha Kurtuluş Savaşı sürerken dahi "En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır!" diyerek eğitimin önemine dikkat çeker. Bu perspektif, Cumhuriyet’in temel değerlerinden biri hâline gelir.
Atatürk, eğitimi yaygınlaştırmak için Millet Mektepleri'ni kurar. 24 Kasım tarihi, Atatürk'ün Millet Mektepleri'nin Başöğretmen ünvanını kabul edişiyle birlikte Türkiye tarihinde özel bir yer edinir. Doğumunun 100. yılı olan 1981 senesindeyse bu gün, tüm yurtta Öğretmenler Günü ilan edilir. Aydın bir gelecek için eğitim seferberliği başlatan Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü kutlanır.

 

Cephede Bile Eğitim İçin Çalıştı: Başkomutanlıktan Başöğretmenliğe

1921 yılında, ülke henüz işgalden kurtulmamışken dahi Atatürk'ün eğitime ne denli önem verdiği görülmüştür. Kütahya-Eskişehir'de bir mağlubiyet yaşanır ve Sakarya Meydan Muharebesi hazırlıkları sürerken Maarif Kongresi toplanır. Yurdun dört bir yanından gelen öğretmenlerin katıldığı kongreye Mustafa Kemal cepheden gelerek iştirak eder ve kongreden sonra yine cepheye döner.

Atatürk, bu kongrede yaptığı konuşmasında ulusun geri kalmışlığının sebebinin eğitim eksikliği olduğunu belirtir ve yabancı kültürleri benimsemenin de bu eksikliği gidermeyeceğini aktarır. Kültürün ve düşüncenin yeşerebilmesi için milletin karakterini esas alan milli bir eğitim programının gerekliliğine değinir. Öğretmenlere ise ulusu yetiştirme görevi verir.

İstiklal Harbi'nin zaferle sonuçlanmasından sonra kendisine "Şimdi ne yapmak istersiniz?" diye sorulur. Mustafa Kemal bu soruyu şöyle yanıtlar: "Maarif vekili olarak milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir."

Cumhuriyet'in ilk günlerinden itibaren eğitim alanında çalışmalar yapmaya devam eder. Kız ve erkek çocuklarının arasında eğitim eşitliği sağlanır. Atatürk aynı zamanda sık sık okul ziyaretleri yapar ve öğretmenlerin derslerine katılır. Bu katılımlarda bazen sadece gözlem yaparken bazen kendisi de öğrencilere ders anlatır. Katıldığı derslerde zaman zaman tarihten hikâyeler anlattığı bilinir. Bunlardan birinin toprağını vermemek için savaşan eski Türk hükümdarı Mete'nin hikâyesi olduğu rivayet edilir. Bu hikâyenin, Atatürk'ün savaş başlatan değil ulusu savunan taarruz savaşı anlayışını temsil ettiği söylenebilir.

 

Kara Tahtanın Başında Bir Cumhurbaşkanı: Başöğretmenlik Ünvanının Doğuşu

Atatürk ve asker arkadaşları yürüyor.

Cumhuriyetin ilanından sonra ulusu çağdaş medeniyetler seviyesine yükseltmek; bilimde, sanatta ve kültürde üretici bir konuma getirebilmek için birçok inkılap yapıldı. Bu inkılapların arasında, kültürde doğrudan etkili olanlardan biri Harf İnkılabı'dır. Türkçeyi yeni Türk alfabesiyle yazmak için 1 Kasım 1928'de 29 harften oluşan alfabe kabul edilir. Harf İnkılabı'nı gerçekleştirmekle kalmayıp bu yeni alfabeyi öğretmek için kara tahtanın başına geçen kişi Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk olur.

1928 yılının Eylül ayında Sinop'ta halka yeni Türk harflerini öğretir. Öğretme konusundaki yeteneği ve başarısı da kara tahtanın başında alfabeyi okuma yazma bilmeyen halka öğretmesiyle ortaya çıkar. 50 yaşlarındaki okuma yazma bilmeyen vatandaşa "at" ve "ot" kelimelerini öğretir. Vatandaşın öğrenme azmi ve başarısı onu memnun eder.

Türk harflerini milletine öğretmesi sebebiyle 24 Kasım 1928 yılında Bakanlar Kurulu Atatürk'e Millet Mektepleri Başöğretmenlik ünvanını verir.

 

Başöğretmenin İzinde, Aydınlık Geleceğe!

Çocuklar türk bayraklarıyla Atasına selam veriyor

Mustafa Kemal Atatürk daha öğrencilik yıllarından itibaren öğrenmeye olan merakıyla dikkat çekmiştir. Osmanlı ordusunda bir asker olduğu sırada da, Milli Mücadele döneminde cephede savaşırken de, eğitim konusu onun hep üzerinde dikkatle durduğu bir mesele olmuştur. Yapılan inkılaplar ve eğitimdeki yeniliklerle aydın gençler yetiştirmeyi hedefler. Bilime, sanata, kültüre önem verir. Eğitimi laik ve çağdaş bir seviyeye çıkarırken yaygınlaştırmak için de var gücüyle mücadele eder.

Mustafa Kemal Atatürk, ulusların çökmesinin sebebinin cehalet ve geri kalmışlık olduğunu; ulusların yükselmesinin koşulunun da eğitim olduğunu düşünür. Eğitimi, bağımsız bir milletin temel direği olarak gören Başöğretmenin izinde, her yıl 24 Kasım'da öğretmenlere saygı ve minnet ifade edilir. Biz de Elite World Hotels & Resorts ailesi olarak Başöğretmenimizin ve tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü'nü içtenlikle kutlarız!

Ayrıca bu yazılarımızda ilginizi çekebilir:

Fikirleriyle Yol Gösteren Lider: Atatürk'ün Eserleri ve 10 Kasım'ın Sonsuz Mirası
30 Ağustos Zafer Bayramı'nda Atatürk'ün Anısını Yaşatmak İçin Gezebileceğiniz Müzeler
85 Yıldır Dinmeyen Özlem: 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü
Öğretmenler Günü’nün Anlamı, Hikayesi ve Tarihçesi
Öğretmenlerimizin Kutsallığını Konu Alan 12 Film